avluda namaz

an old man, performing the namaz in Mardin . . .

Sabah başladığı işine ara verme vakti gelmişti. Kasım ayında Mardin'i ısıtan güneş altında öğlene kadar çalışmış, terlemiş, susamış, yorulmuştu. Kısa bir ara vermeden önce ibadet zamanıydı şimdi. İbriğine doldurduğu suyla önce yüzünü yıkadı. Daha sonra ayakkabılarını ve çoraplarını çıkarıp abdestini aldı.
Abdest aldığı suyu güneş henüz kurutamadan, boş avluda ibriğinin ve ayakkabılarının karşısında namazını kılmaya başladı. Seccadesi yoktu, secdeye vardığı her seferde alnında biraz önce üzerinde ter döktüğü taşın soğukluğunu hissediyordu bu kez . . .
Ve ben o sırada paylaştım o kısacık zamanı onunla orada. Nereye gittiğimi bilmeden gezdiğim dar Mardin sokaklarında yükses sesle okunan dualar dikkatimi çekti bir anda. Açık kapıdan içeri baktığımda işte orada, karşımdaydı. Dar sokağın tersine bir o kadar geniş avluda namazını kılmaya devam ediyordu, karşısında abdestini aldığı ibriği, ayakkabıları ve yerde henüz kurumamış su . . .